Kızılelma: Bozkurdun Ufuk Çizgisi #1
Neden Kızılelma?
Kızılelma’yı kaleme alma sebebim; Asya’da türeyen, Anadolu’da büyüyen, Avrupa’ya yürüyen Türk soyunun hangi motivasyonla büyük işler başardığını anlamak için Kızılelma kavramını derinlemesine tahlil etmek icap eder. İlk Çağ’da ve Orta Çağ’da Türkleri bilişsel olarak birleştiren, Türk dimağlarını ve Türk kütlesini yekpare olarak harekete geçiren bu sembolik kavramı bu yazımızda bütün teferruatlarıyla ele almaya çalıştık.
Kızılelma Nedir?
Kızılelma, üzerinde düşünüldükçe uzaklaşan ve uzaklaştıkça cazibesi artan ülküler veya düşlerdir. Yaklaştıkça uzaklaşan, kovaladıkça kaçan yar misali kavuşması pek müşkül sevgilidir. Onun cazibesi, erişilmezliğinde gizlidir. Bir neslin ulaştığı yerde yeni bir nesil yeni bir Kızılelma tayin eder. Bu manada bir bayrak yarışı olarak tarif etmek de yanlış olmayacaktır. Her nesil, kendinden öncekilerin emanet ettiği ülküyü taşır, sonra gelecek nesle devreder.
Kızılelma, yalnızca siyasi ya da askerî bir hedef değil, Türk milletinin kolektif bilinçaltında yer etmiş bir semboldür. Milletler kendilerini diri tutmak ve hedeflerini nesillerden nesillere aktarabilmek için mitlere ve sembollere ihtiyaç duyarlar. Türk milletinin psikolojik itkisi de tarih boyunca Kızılelma olarak nitelendirilmiştir.
Türk ulusunun ülkü birliğinin timsali olan Kızılelma mefhumu, Türkler tarafından değişik şekillerde tasvir edilmiştir. Kızılelma bir metafordur. Ulaşılmak istenen bir hedef, kat edilmesi gereken bir yol, Tanrı tarafından kut almış Oğuz oğullarının dünyada adil ve hakkaniyetli bir yönetim kurma ihtirasıdır. Muhteşem ve muazzam ecdadımızın mazide ülkülerinin, Kızılelma kavramında sembolleştiğini görmekteyiz. Niçin Kızılelma kelimesinin seçildiğini Nihal Atsız şöyle izah etmektedir; “Türkler, kendi ülkülerine niçin 'Kızılelma' demiştir, bunun sebebini bilmiyoruz. Yalnız bu addaki saflık ve tabilik, Türk ülküsünün çok eski olduğunu göstermek bakımından manalıdır. Kızılelma adı, ülkünün aydınlardan önce halk arasında doğduğunu gösterse gerektir.”
Kızılelma’nın Evrimsel Süreci
Kızılelma kavramı ve ifade ettiği anlamın tarihi seyrine bakacak olursak İslamiyet öncesi ve sonrası olmak üzere iki dönemde inceleyebileceğimizi görmekteyiz. İslamiyet öncesi devirde Türklerin Kızılelma’sı Gök-Tanrının acunu yönetme hakkını Türk kavmine verdiğine ve güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar fethederek gökte tek tanrı yerde tek hakan anlayışını hayata geçirme arzusuydu. Türklerin İslamiyet’le birlikte Kızılelma kavramı cihat ve gaza telakkileriyle tevhit etmiştir. Aynı zamanda Türk ulusu gibi haşmetli bir bozkır ulusunu kazanan İslamiyet de yeni bir fetih ruhu kazanmıştır. İslamiyet sonrası Kızılelma âleme nizam vermek ve Allah’ın adını dünyaya yaymak için çalışma anlayışına evirilmiştir. İkisinden de çıkan netice Türk cihan hâkimiyeti mefkûresidir. Bahsi geçen kızıl elma hedefleri milli bir ülkü olarak görülmüş ve bunlara ulaşmak Türk Milletinin ortak gayesi haline gelmiştir. Mili bir ülkü olan Kızılelma için günümüzde yapılan tanımlamaların yanı sıra tarihimizde de farklı tanımlamalar yapılmıştır. Osmanlının İstanbul’un fethinden sonra Kızılelma, Roma’da bulunan Saint-Pierre kilisesinin mihrabındaki altıntop olarak tanımlanmıştır. Kanuni Sultan Süleyman, sorulan ‘Kızılelma neresidir’ sorusuna; “önce Viyana sonra Roma’dır” şekliden cevap vermesi Kızılelma hakkında yapılan farklı yorumları açık bir şekilde göstermektedir.
Kızılelma, Oğuzlardan günümüze birçok kez gündeme gelmiştir. Kızılelma’yı, tarihleri çok eski gibi görünse de dünya tarihi incelendiğinde kısa bir mesafede bulduğumuz Türkmen devletleri olan Selçuklularda Osmanlılarda çok sık görmekteyiz. Genel olarak ifade edecek olursak bu devletlerde Kızılelma hep Batıdaydı. Osmanlının ilk Kızılelma’sı Bursa sonra Edirne ve devamında İstanbul’du. Bunu Beç yani Viyana sonra da Roma takip etti. Osmanlı İmparatorluğunun son Kızılelma’sı ise dünya üzerindeki tek bağımsız İslam devleti olan Devleti Aliye’yi ayakta tutmaktı. Kızılelma binlerce sene önce sönmüş bir ülkü ateşi değildir. O yüreklerde yer etmiş belki korlaşmış ancak asla sönmemiş bir ülküdür. Kızılelma, Türk'ün, bugün kalbinde yarın elinde olacaktır.
Kaynakça
Prof. Dr. Osman Turan - Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi - 2021- Ötüken Neşriyat